Ücret, işçi ve ailesi için yegane geçim kaynağıdır. Türk hukukunda Anayasa, İş Kanunu, Türk Borçlar Kanunu, İcra ve İflas Kanunu başta olmak üzere başka özel kanunlarda ücretin korunmasına yönelik gerekli düzenlemelerin yapıldığı görülmektedir. Uluslararası sözleşmelere 1949 tarihli 95 sayılı Ücretin Korunmasına İlişkin Sözleşme ve 173 sayılı İşverenin Ödeme Aczine Düşmesi Durumunda İşçilik Alacaklarının Korunmasına İlişkin Sözleşmeyi örnek olarak gösterebiliriz.
İş Kanunu’na göre, işçilerin aylık ücretlerinin dörtte birinden fazlası haczedilemeyeceği gibi başkasına devir ve temlik edilemez (m.35). TBK m. 407/2 maddesine göre işçi ücretlerinin işçi ve ailesinin geçimi içiz zaruri olan kısmını, işçinin onayı olmaksızın işveren kendi alacağı ile takas edemez. Ancak, işçinin kasten sebebiyet verdiği yargı kararıyla sabit olan bir zarardan doğan alacaklar, ücretin haczedilebilir kısmı kadar takas edilebilir.
- Ücret Garanti Fonu Düzenlemesi
İşçilerin ücret alacaklarının ödenmemesi riskinin en yüksek olduğu hallerden biri işverenin ödeme güçlüğüne düşmesi durumudur. İşverenin “konkordato ilan etmesi, aciz vesikası alması veya iflası gibi nedenlerle” ücretin işçiye ödenemediği durumlarda, bu durumun ortaya çıkmasından önce ücret alacakları inancı ile sürdürdükleri işin karşılığını alamamaları söz konusu olacaktır.
İşsizlik Sigortası Kanunu’nun ek 1. maddesinin 1. Fıkrası ile getirilen düzenleme doğrultusunda işverenin ödeme güçlüğüne düşmesi halinde işçinin son 3 aylık ödenmeyen ücret alacakları garanti fonundan karşılanmaktadır. İşçinin ücret garanti fonundan yararlanabilmesi için, 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu kapsamında ücret alacağının bulunduğu dönemde hizmet sözleşmesine bağlı olarak çalışması, işverenin ödeme güçlüğüne düşmüş olması, son bir yıl içinde aynı işyerinde çalışıyor olması ve iş ilişkisinden kaynaklanan üç aylık ödenmeyen ücret alacağının bulunması gerekmektedir. Fondan karşılanmayan ve son üç aylık ücretinden fazla alacağı bulunan işçilerin genel hükümlerden yararlanarak işverene başvurması gerekmektedir. Ücret Garanti Fonu Yönetmeliği m.9 f.5’ e göre fon kapsamında yapılacak ödemeler, fon kaynaklarıyla sınırlı tutulmuştur. Bu nedenle işçi, Fon’dan yararlanma koşullarını sağlasa bile Fon’da alacağa yeter derecede para bulunmaması durumunda başvuruda bulunan işçiye ödeme yapılamayacaktır.
- İşverenin İflası Halinde İşçilik Alacaklarının İmtiyazı
Borçlunun aynı malları birden fazla alacaklının haczine konu olabilecektir. Alacaklar arasında uygulanacak olan öncelik sıralamasının yer aldığı İcra İflas Kanunu’nun 206. maddesinde, bazı alacaklıların alacağına öncelik tanınmıştır. İflas masa mallarının paraya çevrilmesinden sonra sırasıyla masa alacakları, rehinli bir mal satılmışsa rehin hakkı sahibi alacağı, gümrük resmi ve akar vergisi gibi kamu alacakları, İİK m.206’da yer alan imtiyazlı alacaklar ve imtiyazsız alacakları ödenir. Rehinli alacaklardan önce kamu alacakları ödenmekteyken 7101 sayılı kanunla yapılan değişiklikle rehin alacağı, malın aynından kaynaklanan kamu alacağından önce ödenmeye başlamıştır. İcra İflas Kanunu’nun 206. Maddesinde işçilik alacaklarını birinci sırada yer alan imtiyazlı alacaklardandır. İlgili düzenleme doğrultusunda işçilerin, iş ilişkisine dayanan ve iflasın açılmasından bir yıl içinde tahakkuk etmiş ihbar ve kıdem tazminatları sıra cetvelinde birinci sıraya kaydolmaktadır (İİK m.206/4-a). İşçinin iş ilişkisine dayanmayan alacaklarına birinci sırada imtiyaz tanınmadığından dördüncü sırada işlem görür.
- Konkordato Halinde İşçilik Alacaklarının İmtiyazı
İİK m. 285-309 maddeleri arasında düzenlenen Konkordato hükümleri, işleri iyi gitmeyen ve borçlarını ödeyemeyecek duruma düşen borçlulara borcunun bir kısmından kurtulma veya borcun ertelenmesine imkan sağlamaktadır. Kanun koyucu, geçici mühlet süresince ve kesin mühlet süresince hem borçlunun hem de kamunun üstün menfaatlerini göz önünde bulundurarak borçluya karşı gerçekleştirilecek icra ve iflas takiplerini, rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takiplerde dahil olmak üzere İİK m.294/1 ve 295. madde hükmü ile kural olarak yasaklanmıştır.
Kanun koyucu korunmaya özel olarak muhtaç olmaları nedeniyle bazı alacakların diğerlerinden daha önce ödenmesi gerektiğini kabul ederek, işçilik alacaklarına imtiyaz tanımıştır. İİK m. 294’te getirilen düzenleme gereği işverenin konkordato sürecinde olması halinde haciz işlemleri yapılamasa da imtiyaz sağlanan işçilik alacakları bu kapsam dışında tutulmuştur.